PSİKOLOJİK SAVAŞ
“Biz psikolojik harbi onlar kadar bilmiyoruz…”
Bu sözleri çok iyi hatırlıyorum.
Yakın bir zamanda Yaşar BÜYÜKANIT söylemişti, PKK’yı kastederek…
Daha ileri gidelim, hiç bilmiyoruz.
Alın size ispatı…
Bingöl Yedisu ilçesi yakınlarındaki çatışmada yiten dört askerin cenaze töreni…
TRT-2 canlı olarak törenleri dört ilden yayınlıyor.
Bu arada TRT nin diğer kanallarında vur patlasın çal oynasın…
Özellikle takip ettim elimden geldiğince ve bir liste çıkardım.
Bakın dört genç toprağa verilirken bizim kanallarımız neler yayınlamış:
Kanal D – Sabahların Sultanı (Eğlence)
ATV – Ağız Tadıyla (Yemek programı)
Show TV – Deryalı Günler (Kadın Programı)
Kanal 1 – Süper Aile (Yarışma Programı)
Cine 5 – Türk Filmi
KRAL TV de bir Serdar ORTAÇ bir Kenan DOĞULU dansediyor…
Star TV de Petek DİNÇÖZ’le Arım Balım Peteğim (Eğlence) yayınlanıyor…
Fox’ta ise Uğur Beyle Songül Hanım birilerini daha gerdeğe sokmak için
uğraşıyor…
Aynı anda Van, Ordu, İstanbul ve Hatay’da yürekler kanıyor…
Açın bakalım ROJ TV ne yayınlıyor?…
Tolga YAYGIN
MAHALLE BASKISI
Yüzyıllardır halkı yoran konu belki de ilk kez bu kadar açık ve
uzun süreli konuşuluyor. "Mahalle Baskısı"...
Muhalif fikre sahip olanlar ya da toplumun genel değerlerinin tersine
davrananlar dışlanıyor, şiddete maruz kalıyor, tacize uğruyor...
Geçmişten bugüne hep böyle oldu. Ramazan ayında oruç tutmayan dayak
yedi, namaz kılmayan dövüldü, içki satana şiddet uygulandı, içki içen dinsiz ilan
edildi. Hristiyan olduğu için, Ermeni olduğu için insanlar öldürüldü. Kendi fikrini
açıklamaktan onur duyanlar, demokrasi nutukları atıp eşitlik, özgürlük diye
bağıranlar, aynı özgürlüğü karşı fikre çok gördüler...
Ülkemin değişmeyen kuralı oldu.
Oruç tutana saygı istendi, ama tutmayan dikkate alınmadı.
Şimdi sayın Başbakan yeni bir tartışma açtı.
Esas mahalle baskısını içki içenler içmeyenlere uyguluyormuş...
Eeee tabi bu kadar mahalle baskısını eleştirip, sonra da Başbakan'a baskı mı
uygulayalım. Fikir beyanında özgür olması gerekir. Ancak anlamadığım, daha
doğrusu düşünüp düşünüp te bulamadığım, içinden çıkamadığım şu:
Bugüne kadar içki içmiyor diye dayak yiyen birisi var mı? Ya da oruç tutuyor
diye... Ama emin olun, alkol aldığı için, ramazan ayında sigara içtiği için dayak
yiyen, muhalif olduğu için baskı altına alınan, o kadar çok insan tanıdım ki...
Varsa eğer içki içmiyor diye, oruç tutuyor diye dayak yiyen, dışlanan, tacize
uğrayan, söyleyin biz de bilelim...
Tolga YAYGIN
SÖNÜK FENER
AKP'nin ampulü patlamadan önce, yandaşı yardımsever görünümlü
soyguncuların feneri söndü.
Deniz Feneri tabiiki...
İnsanların duygularını, inançlarını sömürdüler ve filolar kurdular paralarla...
En çok korkulması gereken kişiler, dini, kutsal değerleri (din, bayrak, vatan
gibi) kullanan ve bunlardan menfaat sağlayan, çıkar ilişkileri
ağı ören insanlardır...
Çok tehlikeli insanlar...
Ama bakın şu kadere. Tarih Aziz Nesin'i nasıl da haklı çıkarıyor...
Aptallık tartışmasında bi hayli tepki toplamıştı. Hiç kimse o aptallık
yakıştırmasını üstüne almamış, Nesin'i aptal ilan etmişlerdi.
Herkes akıllı % 20 nin içindeydi...
Şimdi bakın bu adamcıklar dilimin telaffuz edemediği milyonlarca avroyu
kimden topladılar acaba? Bu kabahate ortak değil miyiz?
Deniz Feneri davasının açığa çıkmasından sonra bile kimi tv kanalları deniz
feneri reklamları yayınlamadı mı?
Hala bir çok işyerinde deniz feneri yardım kutuları bulunmuyor mu?
Tamam kabul aptal sayımız az ama iyi zenginlermiş demek ki.
Bu kadar parayı galiba % 3 lük aptal kesimden topladılar...
Tolga YAYGIN
Tüm hakları saklıdır. Copyright © Tolga YAYGIN 2008
|