TEMMUZ 2008

 

İSRAİL


                 

 

Birkaç gün önce basına yansıdı İsrail askerlerinin Filistin’li gence işkenceleri…

Bu ilkmiş gibi verildi haber.

“Tüm dünya ayağa kalktı!”

“BARAK üzüntü duyduğunu söyledi ve askerler görevden alındı!”

Yahu ya tüm dünya kör ya da salak!

Yıllardır kan kusturuyor İsrail askerleri Filistin’e…

Yıllardır kadın, çocuk, genç yaşlı demeden vuruyor…

Yaser ARAFAT’ı hatırlıyorum…

“Halkıma hayvan muamelesi yapılıyor” derken dudakları titriyordu…

Tüm dünya neredeydi?

Bosna kıyıma uğrarken tüm dünya neredeydi?

Afrika açlıktan kırılıyor!

Dünya nerede?

Bırakın bu hikayeleri, masalları da açık açık söyleyin:

“İsrail yıkıyor, Amerika pohpohluyor, bizim g..tümüz yemiyor, seyrediyoruz…”

Bazı sözler vardır, konuyu ondan daha iyi özetleyebilen bir cümle olmaz.

Daha önce yazmıştım :

“Beş puşt bir kişiyi dövüyor ve siz seyrediyorsanız, bilin ki 

altıncı  puşt sizsiniz…”

Tüm dünya… Sözüm size…

Bırakın PUŞT olmayı, insan olun…

İnsan olun da şu haksızlığa dur deme cesaretini gösterin…

Bugün söndürmek için bir bardak su dökmediğiniz ateş, yarın 

sizin (ya da bizim) evimizi saracak…

Haberiniz  olsun!...                                                                                           

 Tolga YAYGIN

 

NASIL YANİ

Muzaffer Tekin’de Alparslan ASLAN’ın kartvizitleri…

Alparslan ASLAN hukukçu, Danıştay baskınını yapar…

Alparslan Aslan namazında niyazında ülkücüdür, Doğu Perinçek ateist…

Ülkeyi ABD boyunduruğundan kurtarmak isteyenler ülkede kaos tertipler…

Cumhuriyet’e ERGENEKON bombası, İlhan Selçuk Ergenekon üyesi…

Veli Küçük Sedat Peker’le kol kola…

KÜÇÜK Paşa, yıllarca mücadele ettiği PKK, HİZBULLAH, DHKP-C ile bağlantılı

Kuvayı Milliyeciler adam öldürme yemini ediyor…

PKK üst kadrosuna asker sızdırma planları…

Üniversite rektörleri gözaltında…

Rahip-misyoner cinayetleri, Patrikhane basın sözcüsü Ergenekon üyesi…

Veli Küçük Hrant DİNK’i tehdit eder, Ogün SAMAST öldürür…

Öldürenler alperen, Muhsin Yazıcıoğlu tanımaz…

Parasızlık örgütün eksi değeri olarak değerlendirilir, Cumhuriyet gazetesine atılan

bombalar için 500.000 dolar, Hablemitoğlu suikastı için 1.000.000 dolar teklif edilir…

Başbakana, Genelkurmay Başkanına suikast tertipleri…

Susurluk artıkları Ergenekonda…

Mafya ile gazeteciler, askerlerle hukukçular iç içe…

Binlerce görüşme, buluşma, delil, evrak…

Şimdilik hepsi iddia…

Tam 2455 sayfa, oku oku bitmiyor...

İddiaları okuyunca bile insan donuyor…

Gerçek olabilir mi?

Nasıl yani?


Tolga YAYGIN


DEVLETİN MALI DENİZ

Bu mantığın türlü örneklerini gördük yakın tarihte…

Usulsüz krediler, devlet taşınmazlarının sudan ucuz ama insan ömründen daha uzun süreler için kiralanması, örtülü ödenek faciaları (ki başlı başına araştırma konularıdır bunlar), üç otuz paraya özelleştirmeler, akraba, eş dost atamaları, bankamatik memurları vs. vs. vs.

Son örnek ise tam bir facia…

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Anayasa Mahkemesinde görülecek olan kapatma davası sonucu gerçekleşebilecek ihtimallerden olan erken seçim ihtimalinin ortaya çıkması, devletin malı deniz mantığıyla hareket eden bazı yüzsüzleri harekete geçirdi. AKP İstanbul Milletvekili İbrahim Yiğit, 23 Temmuz günü Meclis’e yasa teklifi verdi. Buna göre 1 gün milletvekilliği yapan kişi, vekilliği sonlandığında emekli milletvekili sıfatını kazanacak. Yani bir gün çalış, ömür boyu yat.

Daha önceki demeçlerini hatırlayın Başbakan ve vekillerinin… Sosyal güvenlik açığı büyük, bu sistem çökecek, 40 yaşında emekli olunur mu?

Eeee? Size gelince çökmüyor mu bu sistem? Oysa ki geçen yıl sosyal güvenlik açığını kapatmak için harcanan 25 milyar ytl nin 1/6 sını milletvekili emeklilerinin sosyal güvenliği için harcanmış… Yani yaklaşık 4 milyar ytl, sayıları onbini bulan milletvekili emeklisi ve aileleri için harcansın, 21 milyar ytl kalan 70 milyon insanın yol açtığı sosyal güvenlik açığını kapatmak için.

Eğer aklınız yetiyorsa bir oranlama yapın. Kim sosyal güvenlik kurumlarını batırıyor acaba. Şimdi yeni yasayı da çıkarın. Nasıl olsa çoğunluk sizde… Hoş çoğunluk olmasa da diğer partilerin ilk kez vekil olan isimleri de eminim destek olacaklardır teklife…

Onurlu olan, gerçekten halka hizmet mantığıyla o koltuklara oturanlar elbette red oyu kullanacaklardır. Bakalım böyle kaç vekilimiz var? 


“Devletin malı deniz, kim acaba bu hikayedeki domuz?”

Tolga YAYGIN
 


ÇORUM


Ülkemin kanının döküldüğü yıllardı…

1980 yılının Mayıs-Temmuz ayları arasında Çorum’ daki provokasyon…

Katliam öncesi, Çorum valisi, emniyet müdürü, milli eğitim müdürü gibi kilit noktadaki isimler değiştiriliyor, demokrat olduğu bilinen polis memurları başka illere tayin ediliyordu. Perde arkasındaki isimler, Çorum provokasyonunu çok iyi hazırlıyor, taşeronları ayarlıyor, tahrik için her yolu mübah görüyorlardı… Her zaman kirli ellere hizmet edenler, Çorum’da da göreve hazır bekliyorlardı. ABD’nin Türkiye Büyük Elçiliği’nde görevli Robert ALEXANDIR PECK (CIA görevlisi olarak tanınır) olaylardan hemen önce Çorum’a gidiyor (ne işi varsa) alevi-sünni, sağcı-solcu sayıları hakkında bilgi alıyordu.


19 Mayıs kutlamaları öncesi dağıtılan bildiri:


Müslüman namusuna sahip çık"

"19 Mayıs gösterileri adı altında yine namus bacılarımızın iffet ve hayasına kahpeçe ve haince saldıracak bir gün geliyor. Yüreklerimizi parçalıyor, içimize kan akıtılıyor."

"Yine müslüman evlâdı kan ağlamaya kafir düzen tarafından soyularak, en müstehcen ve kepaze kılıkta teşhir edilecektir. Bin yıllık mübarek tarihimize bundan büyük bir leke sürülebilir mi? Kurtuluş Savaşında namusunu Yunan eli kirletmektense ölmeyi tercih eden mübarek ninelerimizin kemikleri sızlamaz mı? Ey müslüman, düşün, süngüyle ana karnından çocuk çıkarırkenki zihniyetle bu zihniyetin farkı ne? Namazını kıl, orucunu tut yeter; karışan mı var diyen gafil müslüman sen de düşün... Düşün ki, haddini bilmeyenlere bildirelim hadlerini. Şu haris-i Şerifi asla unutma, haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır. Ne mutlu canı ile, kanı ile, malı ile CİHAD edenlere..." İSLAMCI GENÇLİK


Bu tip bildirilerle halk kışkırtılırken, diğer taraftan provokasyon tüm hızıyla sürüyor, Çorum bir ateşin içine atılıyordu.


Katliamlarda ülkücüler önemli rol oynuyor, halkı kışkırtıp, sol görüşlü ve alevi yurttaşlara karşı akıl almaz müdahalelere kalkışıyorlardı. İşin daha can acıtan tarafı, bu canilerin kışkırtmalarına, halkı koruması gereken güvenlik güçleri de katılıyor, devlet televizyonu TRT asılsız haberler yayıyordu.


TRT, Çorum’daki olayların Alaeddin Camii’ne ateş açılması sonucu başladığını duyuruyor, bu asılsız haberi duyan halk daha da acımasızca insanlara saldırıyordu.


Günlerce süren katliam sonucu 57 vatandaş ölüyor, 200 den fazla insan yaralanıyordu. Yüzlerce bina tahrip ediliyor, binlerce aile, başta Ankara olmak üzere diğer illere göç etmek zorunda kalıyordu.


İçişleri Bakanı Mustafa Gürcügil : “Çorum olayları solun bir tertibidir ve devleti yıkma eylemlerinden biridir. Devlete destek düşüncesiyle hareket eden sağ bir grup, bunların karşısına çıkmıştır. Aslında siyasi gayeli ve siyasi gayeli ve siyasi hedefli olan sol gruptur..(14.07.1980/Cumhuriyet)

Süleyman DEMİREL (Başbakan): “Eğer bu fitne CHP’den destek görmezse, devlet bu fitneyi çok kısa bir zamanda söndürür. CHP neyi söylemeye çalışıyor. Günlerdir bu meseleyle uğraşıyoruz... Bu hadiselerin arkasında CHP var..(11.07.1980/Cumhuriyet)

Bülent ECEVİT: “....olayı sağ militanların başlattığı bilindiği halde iktidar bunu saklayıp bir komünistlik tehlikesi varmış görüntüsünü vermeye çalışmaktadır. Hükümetin Çorum’daki olaylarda da taraf olduğu, taraflardan biriyle birlik olduğu ve onların suçlarını örtbas etmeye çalıştığı ortadadır...”(11.07.1980/Milliyet)

...ve maalesef ki yakın tarihimize kara bir leke olarak geçen bu olayın failleri ortaya çıkarılamıyor, bir çok olayda kullanılan ve kullanılacak olan sağ-sol çatışması kılıfına sokularak geçiştiriliyordu…


Tolga YAYGIN




İSTİKLAL

Bugün…

Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Hollandalı Arie Oostlander' , Kemalizmin ve onun dayandığı Ordu'nun, sivil yönetimi kontrol altında tuttuğunu ve bunu da 82 anayasası ile perçinleştirdiğini, anayasa yeniden yazılmadan, Türkiye'nin Avrupa Birliğine tam üye olamayacağını belirtti.

G. Verheugen: “Türkiye üyelik takvimini idamı kaldırır ve kültürel hakları verirse alır” dedi.



Olli Rehn , Finlandiya televizyonuna verdiği demeçte, Sezer`in `ombudsmanlık ” olarak bilinen yasayı iadesinin `hikayenin sonu” olmadığını, `göründüğü kadar dramatik olmayabileceğini” kaydederek, yasanın meclisten yeniden geçebileceğini belirtti. Olli Rehn , ombudsmanlığın Avrupalı anayasal bir devlet için temel taşlardan biri olduğunu, Türkiye `nin bu kurumu yaratacağını umduğunu kaydetti. Türkiye `deki reform sürecinin sıkıntıya içine girdiğini de belirten Rehn , önemli olanın reformların sürmesi olduğunu söyledi.

AB Komisyonu `nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn , Türkiye `de işkenceyi sona erdirme konusunda ciddi ilerlemeler olmadığı takdirde, `üyelik müzakerelerinde frene basmakta tereddüt etmeyeceklerini` söyledi.

Chirac , Türkiye `nin Avrupa Birliği `ne (AB ) üye olmadan önce sözde Ermeni soykırımını tanımasını istedi.



G.Verheugen; “Türkiye siyasi kriterlerini yerine getirse, ev ödevini yerine getirirse buna biz olumlu bir tepki vereceğiz ve bunların tanımlanması gerekiyor. Bu sürecin hala gelişmekte olduğunu söylüyorum. Bu nedenle de benim tavsiyem şu olacaktır; ele alınması gereken konular üzerine konsantre olunması gerekiyor” dedi.



80 küsur yıl önce…



“Artık durumu düzeltmek, hayat bulmak, insan olmak için mutlaka Avrupa’dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa’nın emellerine uygun yürütmek, bütün dersleri Avrupa’dan almak gibi bir takım zihniyetler ortaya çıktı. Oysa hangi istiklal vardır ki, yabancıların nasihatleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin. Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir. Tarihte böyle bir olayı yaratmaya kalkışanlar zehirli sonuçlarla karşılaşmışlardır.”



Gazi Mustafa Kemal

6 Mart 1922 TBMM


                                                                                                                                                Tolga YAYGIN 
 

KARŞILAŞTIRMA

Yıl 1979…

Hizbullah militanı Samir Kantar İsrail’in Naziriye kasabasına sızar. Önce bir polisi ardından İsrailli bir baba ile 4 yaşındaki kızını öldürür. 2 yaşındaki kızının da  ölümüne sebep olur...

1979 dan beri hapisteydi Kantar, 16 Temmuz 2008 de salıverildi...

İki yıl önce İsrail’in iki askerini kaçırdı Hizbullah.İki asker için İsrail, Lübnan’a girdi ve 34 gün savaştı. Sonuç 1200 Lübnanlı, 159 İsrailli öldü.

İki asker bulunamadığı için zamanın İsrail Genelkurmay Başkanı istifa etti.

İsrail Samir Kantar’ı iki gün önce salıverdi. Sadece Samir Kantar’ı değil. Onunla birlikte 4 militanı ve 199 militanın cesedini Hizbullah’a teslim etti. Karşılığında kayıp iki askerinin cesedini aldı.

İkiye karşı 199 ceset, 5 militan…

Yıl 2007…21 Ekim...

PKK 8 Türk askerini kaçırdı.

Tüm yetkililer askerlerimiz kayıp dedi, ölmüş olabilirler dedi… Ne de olsa askerlik yan gelip yatma yeri değildi.

PKK açıklama yaptı : “askerler elimizde”. Yetmedi görüntülerini yayınladı…

DTP milletvekilleri dağa çıktı. Ellerini önde kavuşturup, arkadaşlarından askerleri teslim aldı.

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hiç bir mensubu böyle bir duruma düşmemeliydi. Dolayısıyla kendilerinin kurtulmuş olmasından fazla bir sevinç duyamadığımı ifade etmek istiyorum. Bu benim kişisel düşüncem" dedi.

8 asker 'Memuriyet görevinin gereklerine aykırı hareket etmek, kuvvetli suç şüphesi, askeri disiplinin aşırı şekilde sarsılması, emre itaatsizlikte ısrar ve yurt dışına firar' suçlarından yargılanıyor...

 

Tolga YAYGIN


 

OTOMOBİL

Müjde…

Otomobil vergileri artıyor…

Her şeyimizi Avrupa’ya uyduruyoruz

Tabii işimize gelenleri.

Bakın yeni vergilere:

Motor silindir hacmi 1600 cc’ ye kadar olanlar…….KDV+ÖTV = % 61.6

Motor silindir hacmi 1600-2000 cc arası…………...KDV+ÖTV = % 88.8

Motor silindir hacmi 2000 cc üstü…………………..KDV+ÖTV = % 117.1

Yani vergisiz olarak 20.000 YTL ye alabileceğimiz 1600 cc bir otomobil, vergiler 

eklenince 37.760 YTL oluyor…

Yeter mi Kemal Abi?

Yetmeeez…

Koy üstüne yıllık ortalama 200 YTL trafik sigorta bedeli.

Koy 500 YTL yıllık vergi

Olmuşken bir de kasko yaptır her yıl için 1000 YTL

Ruhsat, plaka derkeeeeen

Oldu sana 40.000 YTL.

Al sana Avrupa standardı.

Adamlar 500 avroya otomobil alsın, sen ancak sigorta yaptır.

Bu iş çok karlı.

Bırakalım biz Avrupa’yı

Adamlar bize gelsin kara geçsin…


                                                                                 Tolga YAYGIN


 

POLİTİK SEVİYEMİZ VE HOŞGÖRÜ


CHP lideri Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın “arkasında 13 dosya olduğunu” ifade ederek “Kendi eli temiz olmayanın temiz eller operasyonu yapması mümkün değil” dedi.

Başbakan Erdoğan : “Bu ülkede derin devlet varsa bunu en iyi bilen sizsiniz. Bunun mimarı sizsiniz sayın BAYKAL” dedi..


CHP Genel Bakanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet yetkililerinin "laikliği bize emanet edin" açıklamaları için, "Laikliği bize emanet edin diyorlar. Ciğeri kediye emanet ederim, laikliği sana emanet etmem" dedi.


Başbakan Erdoğan Erzurum'da "Çiftçinin durumu ne olacak?" diye bağıran bir vatandaşı, "Yahu bu millet, yatıp kalkıp size mi çalışacak?" diyerek azarladı. (28 Kasım 2004)


MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır, Abdullah Öcalan'a Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'sayın' dediği iddiaları konusunda 'Erdoğan'ın safı belli olmuştur. O, bundan sonra Apo'nun yoldaşıdır' dedi.


Mersin'deki bir toplantıda Erdoğan, Çiftçi Kemal Öncel’e : 'Artistlik yapma lan' , ‘Hadi ananı al git buradan.’ (11 Şubat 2006)


Türbanla ilgili tutumu nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştiren Deniz Baykal "Sen kimsin laikliğin güvencesi olacaksın" diyerek Erdoğan'a tepki gösterdi.


Başbakan Erdoğan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'a destek olmak için Van'a giden rektörlere şu tepkiyi gösterdi: "Ben dünyayı dolaşıyorum, onlar Van'a gidiyor yahu..." (22 Ekim 2005)

Deniz BAYKAL ıÜüıÜü"Başbakanın istirahat etmeye, dinlenmeye ihtiyacı var. Ona istirahat, sükunet ve müsekkin (sakinleştirici) tavsiye ediyorum" dedi.


Baykal, hiçbir ülkeye karşı düşmanlık içinde olmalarının mümkün olmadığını belirterek "Başbakan'ın dile getirmek istediği cümleyi ben size tercüme edeyim: 'Türkiye'yi ben satmaya hazırım ama CHP bırakmıyor' diyor" dedi.


Başbakan Erdoğan, Balıkesir'de "Şehit cenazesi görmek istemiyoruz" diyen bir vatandaşa "Askerlik herhalde yan gelip yatma yeri değil" dedi.


Baykal: “Türkiye'nin terörle mücadelesinde en büyük engel bizzat Başbakan'dır” dedi.


CHP lideri Baykal, "Başbakan'ın yaklaşımı, Barzani'nin yaklaşımını andırıyor. Başbakan, Barzani'nin ağzıyla konuşuyor” dedi.

 Hacı Bektaş'tan geçiyorum. İlçe girişinde Hacı Bektaş Veli heykeli. Altında da şu söz var :


Sevgi muhabbet kaynar, yanan ocağımızda
Bülbüller şevke gelir, gül açar bağımızda
Hırslar, kinler yok olur, aşkla meydanımızda
Arslanlarla ceylanlar dosttur kucağımızda...

 Hoşgörü coğrafyası Anadolu'nun pek sayın politikacılarına duyurulur...



NELERİ SATTIK?

 

1985 yılından itibaren 246 kuruluştaki kamu hisseleri, 22 yarım kalmış tesis, 393 taşınmaz, 8otoyol, 2 boğaz köprüsü, 103 Tesis, 6 Liman, şans oyunları lisans hakkı ile Araç Muayene İstasyonları özelleştirme kapsamına alınmıştır. Bunların büyük bölümü satılmış, bir kısmı ise satılmayı bekliyor. Aşağıdaki listede satışı tamamlanmamış çok az tesis var. Bu kuruluşlara ait taşınır veya taşınmaz mallar ise listeye dahil edilmedi. Bakın neleri satmış bize sormadan pek sayın yöneticiler:

 

TÜRKİYE ÖĞRETMENLER BANKASI

DENİZCİLİK BANKASI

SEK ve YEM SANAYİ

ÇİTOSAN,

ORÜS (Orman Ürünleri Sanayi),

KARDEMİR

TOFAŞ (Kamu Hisseleri)

SÜMERBANK

ETİBANK

ANADOLU BANKASI

DENİZ NAKLİYATI T.A.Ş.

POAŞ

SÜMER HOLDİNG A.Ş.

SÜMER HALI A.Ş.

TÜRKİYE DENİZCİLİK İŞLETMELERİ A.Ş.

TÜRKİYE ELEKTRİK DAĞİTIM A.Ş.

ANKARA DOĞAL ELEKTRİK ÜRETİM VE TİCARET A.Ş.

TEKEL

TÜRKİYE ŞEKER FABRİKALARI A.Ş.

KARADENİZ BAKIR İŞLETMELERİ

TÜRKİYE HALK BANKASI A.Ş.

PETKİM

DOĞUSAN BORU SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

TÜRK HAVA YOLLARI

KAYSERİ ŞEKER FABRİKALARI

TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş.

FATİH SULTAN MEHMET KÖPRÜSÜ

BOĞAZİÇİ KÖPRÜSÜ

EDİRNE-İSTANBUL-ANKARA OTOYOLU

POZANTI-TARSUS-MERSİN OTOYOLU

TARSUS-ADANA-GAZİANTEP OTOYOLU

TOPRAKKALE-İSKENDERUN OTOYOLU

İZMİR-ÇEŞME OTOYOLU

İZMİR AYDIN OTOYOLU

GAZİANTEP-ŞANLIURFA OTOYOLU

İZMİR VE ANKARA ÇEVRE OTOYOLU

BANDIRMA LİMANI

İZMİR LİMANI

SAMSUN LİMANI

DERİNCE LİMANI

İSKENDERUN LİMANI

MERSİN LİMANI

MARMARİS LİMANI

DİKİLİ LİMANI

TRABZON LİMANI

SEKA

MİLLİ PİYANGO İDARESİ

TÜRK TELEKOM

ÜNYE ÇİMENTO

ESGAZ

ETİ BAKIR

BURSA GAZ

AMASYA ŞEKER

ETİ GÜMÜŞ A.Ş.

ETİ KROM A.Ş.

ÇAYELİ BAKIR İŞLETMELERİ

KÜTAHYA ŞEKER FABRİKALARI

ETİ ELEKTROMETALURJİ A.Ş.

ATAKÖY TURİZM A.Ş.

ATAKÖY OTELCİLİK A.Ş.

ATAKÖY MARİNA VE YAT İŞL.

ETİ ALİMİNYUM A.Ş.

KIBRIS TÜRK HAVA YOLLARI LTD.ŞTİ.

ADAPAZARI ŞEKER FABRİKASI

TÜPRAŞ

ERDEMİR

BAŞAK SİGORTA A.Ş.

BAŞAK EMEKLİLİK A.Ş.

 

 

Bakın listeye… Daha tam liste bile değil. Bütün bu kuruluşlar satıldı, gelen parayla ekonomi iyi havası yaratıldı. Şimdi acısını çekiyoruz. Halkın malını halka sormadan sattılar.

 

Ne mutlu bize. Artık elektriğimiz, madenlerimiz, bankalarımız, yollarımız, limanlarımız, havayollarımız, stratejik öneme sahip dediğimiz boğaz köprüleri, iletişimimiz, şekerimiz, petrolümüz, çimentomuz hepsi özel ve çoğu yabancı sermaye.

 

Yaşasın bağımsız Türkiye!...

 

Tolga YAYGIN

  
 
YAZICIOĞLU

Muhsin Yazıcıoğlu… 

Türkiye’nin çok şey bilen adamlarından. Hani konuşsa yer yerinden oynar. Belki bu yüzdendi geçirdiği kazalar… 

Nedense birçok olayda adı, partisi, alperen ocakları lafı geçer ama hiç kabullenmez. Demokrasi’nin kelime anlamını bilmeyen sıradan bir insanın edebileceği sözler sarf eder… Birkaç tanesini paylaşmak isterim. Ama inanın örnekler o kadar çok ki!...

1. MHP yandaşlarının tertiplediği Maraş olayları sırasında Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı. Ancak olaylardaki faşist tutumu hiç üstüne almaz… 

2. Yine faşistlerce gerçekleştirilen Çorum katliamı sırasında MHP Genel Başkan Müşaviri… Ama soracak olursanız katliamla hiç bağları yoktur ve kabullenmez… 

3. Bahçelievler katliamı sırasında (9 Ekim 1978) Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı. Hatta olayda kullanılan arabanın kısa bir süre öncesine kadar ülkü ocaklarına kayıtlı ve Yazıcıoğlu’nun kullanımında olduğu belirlendi… Olayın planlayıcısı Çatlı o sırada Ülkü Ocakları İkinci Başkanı… 

4. 1978'de Balgat katliamı zanlılarından Abdullah Çatlı'nın yakalanması üzerine, emniyeti, "Bu size son ihtarım. Abdullah´ı bırakmazsanız Ankara´nın 150 yerinde bomba patlatacağız" diye tehdit ederek Abdullah Çatlı'nın serbest bırakılmasına yardımcı olduğu söylenir… 

5. Elif Şafak’ın kaleme aldığı “Baba ve Piç” romanı için : "Kitabın isminden de belli, kendi adını ve soyadını yazmış. Avrupa'ya piç lazım. Eğer piçlerle iç içeyseniz, ruhunuzda piçlik varsa Avrupa sizi kucaklar. Yeter ki Türklüğe hakaret edin" diyecek kadar nefret dolu… 

6. Danıştay’a yapılan saldırılarla ilgili sorulara cevap olarak , " Taşeron belli müteahhit kim” demiş, Alparslan Aslan’ da Nizam-ı Alem’ci çıkınca sessizliği tercih etmiştir… 

7. 2006’nın Mart ayında Tempo dergisine röportaj veren Alperen Ocakları Genel Başkanı Nedim Yıldız 1996 yılında silahlarla kaçırılan Avrasya Feribotu eylemini hatırlatıp “yeni sürpriz eylemlerimiz geliyor'' diye konuşuyor… Ama Yazıcıoğlu terörün her şekline karşı!… 

8. Partisinin yayın organında kendisini eleştiren gazetecilere, "Onları gecenin karanlığında ya da gündüzün aydınlığında ansızın bir sürpriz bekliyor. Kınından çıkarılan bir kılıcın kahpe soyluların kökünü kazıyana kadar bir daha kınına girmeyeceği bilinmelidir" gibi tehditler yayınlanıyor… 

9. Hrant DİNK cinayeti soruşturmasında Yazıcıoğlu, Erhan Tuncel' le birlikte görüldüğü fotoğraf için, "ben halkın içindeyim, herkesle fotoğrafım olabilir. Sözünü ettiğiniz Tuncel'i tanımam bile.Alperen Ocaklarının’ da üyesi değildir" demişti. Azmettirici Yasin Hayal’de 2000 yılında Bbp'ye üye olmuş, Mc Donalds'ı bombalayıp yattığında da bir Bbp'li olarak il başkanı tarafından maddi yardımla taltif edilmişti. 

10. Son olarak Yasin Hayal nezarethane penceresinden bağırıyor: “Muhsin Yazıcıoğlu’nu selamlıyorum. Yaşasın alperenler. İktidara yürüyoruz iktidara”

Yazıcıoğlu açıklıyor: “BBP bir provokasyona çekilmek isteniyor… 

Ne diyelim, bu provokasyonlar da hep sizi buluyor… Tesadüf…? Efendim…?

                                                                                                                                                                                     Tolga YAYGIN 


YASAK
 
Levent KIRCA’ ya yurt dışına çıkma yasağı…
 
Sebep : Vergi Borcu
 
Hande ATAİZİ ’ ne yurt dışına çıkma yasağı…
 
Sebep : Vergi Borcu
 
Mustafa BALBAY ‘ a yurt dışı yasak!...
 
Sebep : Ergenekon!
 
Ruhi SU tedavi için çıkamadı yurt dışına…
 
Sonuç : Öldü…
 
Recai YILDIRIM ‘ a da (MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve Adana Milletvekili) yurt dışı yasak…
 
Sebep : Vergi Borcu
 
Sonuç : Gümrük Müdürlüğünde görevli polislere çıkıştı. “Sen ne diyorsun, ver pasaportumu” dedi
 
Ve elini kolunu sallayarak geçti Yunanistan’a…
 
Vekil mi olsak ne?
 
                                                                                          Tolga YAYGIN



ERGENEKON
 
Ülkeyi savuran son dalga Ergenekon…
 
Terör örgütü Ergenekon soruşturması öyle bir hal aldı korkmaya başladık… İlk gözaltılarda olabilir mi dedik. Veli KÜÇÜK, Kemal KERİNÇSİZ ve Kuvayi Milliye hareketi yöneticileri, karşı görüşteki insanlara karşı tahammülsüz,  sivrilmiş insanlardı.
 
Gözaltılar ve tutuklamalar geliştikçe olay vahim bir hal aldı. Parti başkanları, dini liderler, gazeteciler, oda başkanları derken generallere kadar uzandı…
 
Gözaltılarda iki dikkati çeken iki unsur var:
 
1.      Sorgulananlar çalışma alanlarında en üstteki insanlar
 
2.      Hemen hepsi iktidar karşıtı…
 
Bu durum ve bağlantılı olarak gözaltına alınış şekil ve zamanları olağanüstü hal dönemlerini hatırlatıyor. Diktatoryal yönetimlerdeki muhalefeti susturma, sindirme çalışmalarına benziyor. Ancak kesin olarak böyle bir yargıya varmak şu an için olanaksız.
Darbe tertipçisi oldukları söyleniyor. Hangi silah, hangi asker ve donanımla yapacaklar bunu? Birkaç emekli paşa, oy oranı % 1 i bile bulmayan bir partinin genel başkanı, birkaç gazeteci, bir oda başkanı kaç kişiyi devlete, iktidara karşı harekete geçirebilir ki? Hoş daha önce de birkaç subay bu gerekçeyle ordudan ihraç edilmedi mi? Sonuç: Balon…
 
Tüm bunlara rağmen eğer böyle bir yapılanma varsa ülke olarak vay halimize…
 
Ergenekon, bir komplolar zinciri olabilir mi? İktidar ATABEYLER deki gibi yanlış adım atıp sert kayaya çarpar mı?
 
Eğer böyle ise, iktidar ateşle oynuyor demektir ki bunun sonucu çok daha vahimdir…
 
NOT: “Atabeyler” soruşturmasına ilişkin araştırma ve yazılarım yakında bu sayfada…
 
 
                                                                                            Tolga YAYGIN



SÜLEYMANİYE
 
Bugün 4 Temmuz…
 
Biricik müttefikimiz Amerika’nın çapulcu, petrol yağmacısı sözde demokrat askerlerinin birkaç peşmerge marifetiyle Süleymaniye’deki Türk Özel Harekat timine mensup 11 askeri müsadere edip Kerkük’e götürmesinin 5. yıl dönümü…
 
Ne olmuştu? Hatırlayalım…
 
4 temmuz akşamı dost (!) Amerikanın 100 kadar askeri yanlarında Talabani’ye bağlı peşmergelerle birlikte Türk Özel Timinin kapısını çalmış ve Kerkük valisine suikast yapacakları gerekçesiyle, başlarına çuval geçirilip, kelepçelenerek Kerkük’e sorgulanmaya götürülmüş ve 57 saat sonra serbest bırakılmışlardı.
 
Sonuçta ABD li yetkililer yanlış anlama olduğunu söylemiş ancak bunu kamuoyu önünde açıklayamayacaklarını söyleme yüzsüzlüğünü göstermiş, sadece üzüntü duyduklarını belirtmekle yetinmişlerdi…
 
ABD nin müttefiklik anlayışı bu işte.
 
Bu olaydan üç hafta sonra, Türkiye’nin Irak’a asker göndermesini isteyen yine aynı yüzsüz Amerika’ydı…
 
Bu olay ABD nin yüzsüzlük ve terbiyesizliğini perçinledi, siyasilerimizin pasifliğini gözler önüne serdi. Ha birde haberi yapan Sedat ERGİN’e Gazeteciler Cemiyeti’nin “Yılın Siyasi Haberi” ödülünü kazandırdı. Ülke onuru adına tam bir hezimetti.
 
Biz onların yüzsüzlük, terbiyesizlik, ben varımcılıklarına alıştık ta, yöneticilerimizin ABD hayranlığına, hala iktidar icazetleri almasına, izinsiz adım atamamasına alışamadık. Böyle bir olay elçinin geri çekilmesi, üslerin kapatılması, müttefikliğin sonlandırılması için yeterlidir.
 
Neyi bekliyoruz? Irak’a yaptıklarını bize de yapmasını mı? Irak, İran, Suriye derken sıranın bize gelmeyeceği iyimserliğini taşıyanlar var mı hala?...
 
                                                                                Tolga YAYGIN



2 TEMMUZ

 
19-26 Aralık 1978 Kahramanmaraş !...
 
Maraş’ta devlet yok…
 
Sonuç : 105 ölü…
 
Temmuz 1980 Çorum!...
 
Çorum’da devlet yok…
 
Sonuç : 57 can kaybı…
 
2 Temmuz 1993 Sivas!...
 
Sivas’ta devlet yok…
 
Sonuç : 37 can kaybı…
 
Sizler:
 
Şu anda yaşadığınız kentte devlet var mı?
 
Emin misiniz?
 
 
Tolga YAYGIN


Tüm hakları saklıdır. Copyright © Tolga YAYGIN

 

www.tolgayaygin.com
 
 
30 Nisan 2008 den bugüne 5925 ziyaretçi (11188 klik) ziyaret etti!...
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol