AĞUSTOS 2008

 

 

 

1 EYLÜL

 

Tarih 1 Eylül 1939.

 

Adolf Hitler budalası emir verdi, Naziler Polonya’yı işgal etti.

 

İkinci Dünya Savaşı başlamış oldu…

 

Milyonlarca ölü, milyonlarca yaralı

 

Yıkılan kentler, yok olan yaşamlar…

 

İşte savaş demek bu demekti. Yitiklikti savaş…

 

İşte o gün…

 

Milyonlarca insanın ölümüne sebep olacak o emrin verildiği gün,

 

Sonraki günlerde ölüm anlamına gelecek olan,

 

Gaz odalarını ortaya çıkaran,

 

Tarihte ender rastlanan  vahşet örneğinin sergilenmesine neden olan o gün

 

Dünya Barış Günü…

 

Bir savaşın başladığı günü Barış Günü olarak kutluyoruz.

 

Savaşın bittiği günü Barış Günü olarak kutlasak çok mu sıradan olurdu?

 

Neyse boşverin bu abuk subuk sorulara…

Yarın 1 Eylül...

 

Karadeniz de savaş çanları çalıyor,

 

Ortadoğu kan ağlıyor,

 

ABD İran ve Rusya’yı her an vurabilir,

 

PKK her gün  gencecik fidanları öldürüyor…

 

Barıştan söz edecek hal varsa buyurun meydana…

 

 

 

                                                                                         Tolga YAYGIN


DAYAK

 

Keçiören’de zabıtalar dayak atmış büfeciye…

 

Yok yapmadılar, vay efendim saati geçirdiler falan filan…

 

Sonunda kuzu kuzu kabullendiler olayı.

 

Turgut Bey önce inkar etti sonra kabullendi.

 

Türkiye’de şiddetin son bulmamasına şaşmamak gerek.

 

Kamu görevlisi bile görevini yapmak yerine şiddeti seçiyor.

 

İnsanın beyni küçük olmaya görsün bu yollar gayet doğal gelir.

 

Arkadaş,

 

Tut ki içki satma saati geçti,

 

(Bu nasıl bir sınırlamadır anlamadım ya neyse)

 

Bunun kanuni bir yaptırımı yok mu?

 

Benim bildiğim kadarıyla var.

 

Bakın hukuk kitaplarına, öğrenin…

 

Ama biz alışığız böyle keyfiyete.

 

Hakkını arayan işçiye memura dayak,

 

Bilimsel, özerk üniversite isteyen öğrenciye dayak,

 

Oruç tutmadı dayak, türban taktı ihraç…

 

2000 li yıllarda kutuplaşma biteceği yerde daha da boy veriyor.

 

Eeee Başbakanı Kasımpaşa ağzıyla konuşan bir ülkede

 

Aynı partinin (-ki Altınok 1994’te MHP’li bir başkandı) belediye başkanı 

esnafa dayak attırır.

 

Seçimlere az kaldı, görelim kim ne kadar oy alacak.

 

Olan onca olaydan sonra AKP birinci çıkarsa şaşmamak gerek.

 

Memura meydan dayağı, öğrenciye polis dayağı, mahalle baskısı vs. vs.

 

Bizde bu hafıza olduğu sürece de müstehak be arkadaş…

 

Tolga YAYGIN

 




TERÖR

Siz...

Hala elinde binlerce insanın kanıyla gezenlere 

özgürlük savaşçısı, gerilla, dağdaki gençler 

diyecek kadar vicdan yoksunları...

Evet siz...

Hiç düşünmediniz mi terörün arkasında bıratığı yıkımı?

Türk'e olduğu kadar Kürt'e olan zararını...

Dağ başında vurulan, sabah ayazında mayınla 

parçalanan, uykuda roketle vurulan karakolda ölen

askerin Kürt kökenli olabileceğini düşündünüz mü hiç?

Kaç asker vurulduğunda evinden kürtçe ağıtlar 

yükseldi, bilir misiniz?

Bitlis'te vurulanlar Kürt değil mi?

Diyarbakır'ın ortasında patlattığınız bomba sadece 

Türkleri öldürecek kadar akıllı mıydı?

Ya da Güngören'de, Mersin'de, İzmir'de...

Siz mi halkını kurtaracak insanlarsınız?

Kendi halkına bile kurşun sıkan insan bunu söylerken utanmalıdır.

Hoş bunları bir terör örgütüne çok görmemek gerek...

Ne de olsa timsah kısmı kendi yavrusunu yer...

Tolga YAYGIN




ERBAKAN

Paçayı kurtardı gene...

Yakın tarihte türlü badirelerden bir şekilde 

sıyrılan Hoca, bu mevzuyu da öğrenci desteğiyle atlattı...

1997... Hoca ve tayfası, Hazine'den alınan yardımın 2.5 trilyondan 

birazcık fazlasını,  dini bütün olduklarından ve de yetim hakkını

kimseye yedirmek istememelerinden dolayı

sahte belgelerle, parti için harcanmış gösterip hokus

pokus : bak, YOK! yaptıkları yıl...

Aradan geçen yıllar, mahkemeye itiraz, bilirkişi raporuna

itiraz, ikinci heyetin raporu, redd-i hakim dilekçeleri vs.vs.

Geldi 2007 Nisan... 

Hoca parayı haram olan faiziyle birlikte ödeyecek. 

Aman faiz haramdır ben ödemem deyip devam yola...

88 arkadaşıyla birlikte ceza aldı. Siyaseten bitti... Defalarca

cezasını erteletti...

Sonunda eski öğrenciler (Hani hatırlayın ne demişti Hoca : 

- Bunlar bizim evin çocukları, şimdi evden kaçtılar!)

yada evin eski çocukları buranın Türkiye olduğunu halka

ispatlama gereği duydular ve Hocaları için yasa değiştirip

 Altınoluk'taki süper lüks yazlığına yolladılar...  Daha sonra

baktılar ki, dini bütün adam, gelmiş 83 yaşına, yazlıkta

ne yapacak, denize giremez, sıcakta bunalır, sörf yapamaz,

dibe dalamaz...

En iyisi alalım ordan, emeği geçti bize, nankör olmayalım

dediler ve hoooop Ankara'ya...

Oda pişkin pişkin "Hatadan dönüldü" dedi...

Eeee 2.6 trilyon neden dönmedi? 

Tolga YAYGIN


SAVAŞ

Dünyanın jandarması gene iş başında...

Verdi gazı Saakasvili denilen beyni küçük, yetkisi büyük adama...

Ortadoğuyu, Afganistan, Pakistan'ı bitirdi sıra Kafkaslarda

yalaka bulmaya geldi...

Oda sandı ki ABD hemen gelir, el birliğiyle Rusya'yı gömeriz.

Girdi Osetya'ya...

Sonuç binlerce ölü, Saakaşvili de sağ, Bush'ta...

Biri sömürgeci ve yayılmacı politikasını sürdürme derdinde,

diğeri eski altın yıllarına dönme özlemiyle yanıp tutuşan iki ülke...

Gürcistan ise doğal kaynakları ve hatlarıyla gözde...

Eee tabi senin ülkende bu kaynaklar varken ABD pay almazsa olur mu?

Ülkemde mafya bozuntuları neyse, dünyada Amerika o...

Rant olan her şeyden pay kapma derdinde. 

Gelip ülkene yerleşir artık. Üsler kurar. Bu arada yeraltı, yerüstü

neyin varsa alır. Sen de can derdinde ses çıkaramazsın tabi...

Sonunda bize de bulaştı, geçti gemileri boğazları (İnsani yardım götüren 

savaş gemileri nasıl oluyorsa)...

Bizimkiler hala sayıklıyor: Montrö çerçevesinde oldu...

Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni bir kez daha okuyun.

1936 dan bu yana Montrönün çerçevesi bi hayli genişlemiş galiba...

Tolga YAYGIN

 
Tüm hakları saklıdır. Copyright © Tolga YAYGIN



GÜNDEM


Antalya yanıyor…

Kim yaktı? PKK , elektrik telleri, vs. vs.

Orman vasfını yitirmiş arazi zırvasına sığınan çapulcular mı?

Önemli mi? Artık değil?

Evi yanan Meryem teyzeye sorun bakalım

Kimin yaktığının artık ne önemi var?

Konya’da kız yurdu çöktü?

Neden?

Gaz patlaması…

Sonuç : 17 çocuk öldü…

500 ytl lik kit takılsaymış olmazmış…

Önemli mi? Artık değil?

Giden gitti… Canlar artık yok, orman artık kül…

Çocuğunu kaybeden babaya sorun bakalım

Artık o kesici aracın ne önemi var?


Tolga YAYGIN


Tüm hakları saklıdır. Copyright © Tolga YAYGIN
www.tolgayaygin.com
 
 
30 Nisan 2008 den bugüne 5928 ziyaretçi (11192 klik) ziyaret etti!...
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol